İçinde bulunduğumuz durum itibari ile bozulan yeme düzenimiz ramazan döneminin gelmesiyle tekrar değişecektir. İki ana bir ara öğün şeklinde beslenilmesi gereken ramazan ayında sebze-meyve tüketimi azalırken, kırmızı et, pilav, hamur işi, tatlı tüketimi artmaktadır. Bağışıklık sistemin önem kazandığı bugünlerde oruç tutmak, düzenli ve dengeli beslenildiği sürece bağışıklığı düşürmeyecektir.
Bunun için birkaç kurala dikkat etmeliyiz. Günde en az iki porsiyon çiğ ya da komposto olarak meyve tüketilmeli. Vitamin ve mineral emilimleri için çay, kahve iftardan 30-45 dakika sonra içilmeli. Aç kalınan süreyi uzatmak metabolizmayı yavaşlatacağından mutlaka sahur yapılmalı. Susuzluğun önüne geçmek için ihtiyacımız olan miktarı iftar ve sahur arasında içmeye özen gösterilmeli. Aç karnına içilen sigara vücuda daha fazla zarar vereceği için bu dönemde yemekten önce ve hemen sonra sigara içilmemeli. Tatlı ihtiyacı olduğunda yağlı ve şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar tercih edilmeli. Son olarak yüksek tansiyon, şeker hastalığı gibi sık ilaç kullanımı gerektiren kronik hastalığı olan bireyler ve hamile kadınlar oruç tutmamalı ve mutlaka hekimine danışmalıdır.
Dyt.Hilal MERCAN